Bu konutları olağan ki yalnızca Amerika’da görmüyoruz. Dünyanın her yerinde var olan bu müstakil konutlar, Hollywood yapımı sinemaların de tesiriyle Amerika’yla ekstra özdeşleşmiş durumda.
Fakat bu hususta şöyle bir tezatlıkla karşılaşıyoruz, kasırgalar. Amerika denilince aklımıza birinci gelen şeylerden biri de kasırgalardır. Ahşap/prefabrik konut ile kasırga çok mantıklı bir ikili üzere görünmüyor. Ancak bunun kendi içerisinde mantıklı bir açıklaması var fakat bundan evvel bu konutların tercih edilmesinin nedenini anlayalım.
Amerika’ya yapılan birinci göçler sonrası doğan barınma gereksinimi, olayın temelinde yer alıyor.
17. yüzyılın başlarında Amerika’ya gelen Avrupalılar, olabildiğince hızlı bir şekilde kalacak yere muhtaçlık duydu ve bu gereksinimlerini ahşap meskenler yaparak karşıladılar. Zira çimento yahut tuğla ile harcayacakları vakit ve maddi imkanları pek yoktu. Muhtaçlıktan doğan bu durum, sonradan ülkenin kültürüne işledi ve onlarla özdeşleşen bir kavram oldu.
Hammadde bolluğu, rahat hareket etmelerine imkan sağlıyor.
Hammaddeleri kullanırken gelecekte yaşanabilecek sorunları Avrupalılar kadar dert etmeyen Amerikalılar, ahşap mesken için gereken gereçleri ormanlarından tedarik ediyor. Büyük bir yüz ölçümüne sahip olmalarının getirdiği avantaj ile bolca ormanlık alanlarının olması, onları ahşap materyal kullanmaya itiyor diyebiliriz.
Bir Amerikalı, hayatı boyunca ortalama 11.7 kere mesken değiştirebilir.
Amerikalı insanların, hayatı süratli yaşadıkları su götürmez bir gerçek. Eldeki datalara bakıldığında ise bir Amerikalı vatandaşın, hayatı boyunca ortalama 11-12 kere taşındığını görüyoruz. Bilhassa genç nüfusun taşınma sayısı orta ve yaşlı nüfusa göre çok daha fazla. Bu yüzden hem mesken sayısının fazla olması hem de konutların inşasının süratli olması gerekiyor.
Ahşabın betona nazaran çok daha hızlı ve kolay taşınabilen, kolay işlenebilen bir husus olması da tercihin ahşaptan yana olmasına yol açıyor. Süratli ve kolay bir heyetim yapılabildiği için hemencecik mesken sahibi olunabiliyor. Ahşap dışında prefabrik konutların yaygın olmasının nedeni de tam olarak bu.
Ahşabın, betona nazaran dezavantajları da yok değil.
Ses yalıtımı, küf oluşması, yangın riski üzere eksi istikametleri var. Ama ahşap çok rahat bulunabildiği için maliyeti hayli düşük, bu yüzden de bakımı ve değişimi ucuz olduğu için ahşap tercihi yapan konut sahipleri bu riskleri göze alıyor. Tıpkı vakitte inşaatın kısa sürmesinden ötürü montaj ve işçiliğin de gerçek orantılı halde ucuzlaması kelam konusu.
Peki bu konutlar kasırgalara nasıl dayanıyor?
Düşük şiddetli zelzele ve kasırgalar için ahşabın esnemesi onu betondan daha inançlı hale getiriyor. Ama şiddetli kasırgalarda ise doğal ki ziyan görüyorlar. Lakin bu meskenlerin altına betondan sığınaklar inşa edilebilir ki birçok ahşap konutta durum bu türlü.
Olası bir kasırga durumunda konut sakinleri sığınağa iniyor. Tehlike geçtiğinde ise meskeni tamir etmek yahut tekrar inşa etmek, beton meskenlere nazaran çok daha kolay, süratli ve ucuz oluyor. Tam olarak bundan ötürü da tercih edilme oranı artıyor.
İhtiyaçtan doğup sonrasında ise Amerikalıların kültürlerine işleyen ahşap ev tercihi, bireylerin yaşantılarını kolaylaştırıyorken ülke iktisadını de canlı tutuyor.
- Kaynaklar: As, Validus, Rubyhome
Kaynak: Webtekno