Otomobillerde kapalı kalmak birçok açıdan hayli korkutucu olabilir. Üstelik kapalı kalan bir çocuk yahut evcil hayvansa çok daha ağır sonuçlanabilir. Peki bir arabada kilitli kalmak neden bu kadar tehlikeli? Arabalar hakikaten hiç hava almıyor mu?
Aslında alıyorlar ve böyle bir durumda kaldığımızda ölmemize sebep olan şey aslında ‘havasızlık’ değil. Arabada kapalı kaldığınızda çok uzun bir müddet boyunca ne olduğunu bile anlamayabilirsiniz.
Not: İçerikte yer alan tüm görseller Midjourney aracılığıyla yapılmıştır.
Birkaç saatin akabinde başınız ağrımaya başlayacaktır.
Arabada kapalı kaldığınızda içerideki hava hiçbir vakit bitmez. Hasebiyle da ne olduğunu bile anlamayabilirsiniz. Ne olduğunu anlamaya başladığınızda ise önce başınızda bir ağrı hissedersiniz. Zira otomobilinizin içindeki oksijen düzeyi düşmeye başlar.
Normal kaidelerde havanın %21’i oksijenden oluşur. Lakin siz nefes alıp verdikçe havadaki oksijen düzeyi düşer ve karbondioksit düzeyi artar. Havadaki karbondioksit seviyesi %15’e ulaştığında ise fiilen ölürsünüz.
Ölmeniz yaklaşık 6 saat sürer.
Ortalama bir otomobilin içi 10 metreküp hava alır. Bu havanın içinde %0.05 oranında karbondioksit bulunur. Nefes alıp verişinizle karbondioksit oranını %15’e çıkartmanız ise yaklaşık 6 saat kadar sürecektir. Bu noktadan sonra aldığınız nefes sizi adeta zehirler ve kısa müddet içinde de hayatınızı kaybedersiniz.
Peki hakikaten bu türlü bir şey mümkün mü?
Bir otomobilde kapalı kaldığınızda oksijensizlikten ölmeniz neredeyse mümkün değildir. Çünkü günümüzde üretilen çabucak her otomobilde havalandırma delikleri bulunur. Yani aracınızın camları, kapıları kapalı bile olsa içeriye hava girmeye devam eder.
Sizi öldüren şey oksijensizlik olmaz fakat sıcaklık artışı olabilir.
Bir müddetliğine güneş ışığı altına park ettiğiniz otomobilinizi düşünün. Tekrar bindiğinizde fazla ısınmış olan direksiyonunuzu tutmakta bile zorlanabilirsiniz. Yaz aylarını düşünelim… Güneş alan bir otomobilin içinde oturmak bilhassa birinci anlarda adeta bir azap üzere gelir.
Bir otomobilin içinde kaldığınızda ise mevsimlerden kış bile olsa kapı ve camları kapalı olan otomobilinizin içi ısınmaya başlar. Eğer güneşteyseniz 1, gölgedeyseniz 2 saat içinde içerideki sıcaklık büyük oranda artacaktır.
Yaşadığınız bölgeye ve aracınızın pozisyonuna nazaran değişmekle birlikte saatler içinde aracınızın iç sıcaklığı, hava durumundan 30-40 derece daha yükseğe ulaşabilir. Bilhassa de yaz aylarında sıcaklık değişimi çok daha süratli gerçekleşir. Hakikaten sıcaklıkta yaşanan bu değişim, yetişkinler için öldürücü olmasa bile evcil hayvanlar, çocuklar ve bebekler için öldürücü olabilir.
Arabanın içindeki sıcaklık artışı, hayatınızı tehlikeye atan en büyük etken haline gelir.
Kapalı kaldığınız aracın içindeki sıcaklık artışı çok kısa müddet içinde mevsim normallerinin üzerine çıkar. Sonuç olarak da bedeniniz daha fazla sıvı kaybetmeye başlar. Yanınızda su varsa bir ölçü şanslı olabilirsiniz lakin tekrar de her an hipertermi geçirmeye başlayabilirsiniz. Hipertermi (ya da halk ortasındaki tabiriyle sıcak çarpması) yaşanabilecek en tehlikeli durumlardan biridir. Çünkü otomobilde kilitli kalan insanların büyük birçoğu içerideki sıcaklığın artması sonucu hayatını kaybetmiştir.
Bunun sebebi de içerideki sıcaklığın artmasıyla gerçek orantılı olarak beden ısınız artacak, bedeninize giren su ölçüsünden fazlasını ter yoluyla atmaya başlayacaksınız. Ateşinizin yükselmesi ise susuzluktan çok daha evvel bedeninize ziyan vermeye başlar. Kısa müddet içinde bedeninizdeki hücre ve enzimler zarar görür, bir mühlet sonra da şuurunuzu kaybetmeye başlarsınız. Bu noktadan sonra vücudunuzun kalıcı bir hasar alması neredeyse nihaidir.
Basit bir şey üzere görünse de otomobilde kilitli kalmak hayli korkutucu olduğu üzere ölümcül sonuçlar da doğurabilir. Otomotiv şirketleri de bu sebeple otomobilde kilitli kalma hadiselerine karşı teknolojiler geliştirmeye devam ediyor. Örneğin Tesla’nın, otomobil kilitlendiğinde içeride bir evcil hayvan yahut insan olması durumunda klimayı otomatik olarak açması üzere. Olağan tahminen de her şeyden evvel insanların ‘unutkanlığına’ bir tahlil bulmak gerekiyordur.
Kaynak: Webtekno