Öldürülmesinin üzerinden tam 25 yıl geçmiş ve katili hala bulunamamış ünlü rapçi Tupac Shakur’un gizemli cinayeti, gizemli olaylar serimizin bu haftaki konusu. Bu serimde ünlü kişiliklerin cinayetlerini okumaya pek alışkın olmadığınızın farkındayım. Yeniden de 1990’lı yılların müzik dünyasını kasıp kavuran Tupac’in vefatıyla ilgili teorilerini okudukça, bu cinayetin de en az Black Dahlia yahut Kutudaki Çocuk Cinayeti kadar değişik olduğunu siz de anlayacaksınız.
Çalıştığı müzik şirketinin sahibi Suge Knight ile birlikte bindiği otomobilde silahlı hücuma uğrayan Tupac, başına aldığı kurşun darbeleriyle şimdi 25 yaşındayken hayata veda etmişti. Rap ve hiphop müziğin bir simgesi haline gelen Tupac’in batı – doğu arbedesi yüzünden çatışmaya girdiği birçok insan bulunuyordu. Onlarca düşmanı olmasına, olay gecesinden sonra birçok kanıtın ortaya çıkmasına karşın Tupac’i kimin, neden öldürdüğü hiçbir vakit ortaya çıkmadı. Dilerseniz cinayetin ayrıntılarına ve katil olması en beklenen bireylere daha yakından bakalım.
Olaydan çabucak evvel Tupac, öteki bir çetenin üyesiyle arbede etti
7 Eylül 1996’da, devrin en ünlü ve en başarılı rapçilerinden Tupac Shakur, Las Vegas’ta bulunan MGM Grand Casino’da Mike Tyson’ın boks maçına katılmıştı. Maçtan sonra kendi çalıştığı plak şirketinin CEO’su olan Suge Knight’la birlikte yerden ayrılmak isteyen Tupac, Southside Compton Crips olarak bilinen Kaliforniya merkezli bir çetenin üyesi Orlando Anderson’la arbedeye tutuştu.
Hengame, Grand Casino’nun güvenlik kameralarına yansıdı ve gitgide daha da agresifleşme potansiyeline sahip bu hengameyi güvenlik vazifelileri bir biçimde durdurmayı başardı. Arbede sona erdikten sonra Tupac, Suge ile otomobile atladı ve kısa bir uzaklık sonra durdukları kırmızı ışıkta, aracın yanına beyaz bir Cadillac yanaştı ve Tupac’a 4 el ateş etti.
O devirde trafik polisi olarak misyon alan Chris Carroll, Tupac’ı o halde gören birinci kişiydi. Tupac’ı tanıyan ve bunun bir çete cinayeti olduğunu anlayan Carroll, dehşetinden tam 18 yıl boyunca susmuş, Tupac’in cesedini gören birinci kişi olduğunu söylemekten her vakit çekinmişti. 2014 yılında sessizliğini bozma kararı alan emekli polis, o gece neler gördüklerini beşerlerle paylaştı.
Tupac’ın ölmeden evvelki son kelamları
Tupac Shakur’un ölmeden evvel çekilen son fotoğrafı
Caroll’ın yaptığı açıklamada şu sözler yer alıyordu; “Arabanın kapısını açtığım vakit Tupac dışarı hakikat yığıldı. Kanlar içindeydi ve hala nefes aldığını fark ettim. Seni kim vurdu diye sorduğumda aldığım yanıt “S****r git” oldu.” Efsanevi rapçinin son kelamları, Caroll’ın söylediklerine nazaran bu iki söz oldu.
Hastanede ağır bakıma alınan Tupac, vurulduğu geceden 6 gün sonra, yani 13 Eylül’de şimdi 25 yaşındayken hayata gözlerini yumdu. Geride bıraktığı şey ise bugün bile hala kim olduğu bulunamayan katil zanlısıydı.
Las Vegas polisi, Tupac’in vefatı büyük bir ses getirse de cinayetle teması olabilecek kimseyi tutuklama gereği duymadı. Hatta katilin kim olduğunu biliyorum diyen Tupac’in arkadaşı Yaki Kadafi’nin söylediği şeyler bile dikkate alınmadı. Katilin kim olduğunu bildiği için mi yoksa öteki sebeplerden ötürü mı bilinmiyor lakin Kadafi, Tupac’in vefatından tam 2 ay sonra yakın bir arkadaşı tarafından başından vurularak öldürüldü.
Lafı hiç uzatmadan, efsanevi rapçi Tupac’in mevti hakkında ortaya atılan teorilere geçelim. Birinci teori, o vakitler ABD’nin en itibarlı gazetelerinden LA Times’da gazeteci olan Chuck Philips’ten geliyor.
Teori 1: Suikasti Orlando Anderson ve çetesi düzenledi
Chuck Philips, çalıştığı gazete ile birlikte Tupac Shakur cinayetini bir yıldan fazla bir mühlet boyunca araştırmaya devam etti. Yaptıkları araştırma sonucunda da ortaya tek bir sonuç çıktı; Tupac, 7 Eylül gecesi Anderson’ı dövdükten sonra Southside Compton Crips ünlü rapçiden intikam almak istedi ve daima birlikte Tupac’e bir suikast düzenlediler.
Suikastta tetiği çeken kişi Orlando Anderson’ın ta kendisiydi. Southside Compton Crips, o periyotta finansal ezalar yaşadığı için Biggie Smalls (sahne ismiyle The Notorious B.I.G) cinayeti işlemeleri için çeteye hem para teklif etti, hem de silah verdi.
Pekala Biggie Smalls, Tupac’ten neden onu öldürmek isteyecek kadar nefret ediyordu? Eski rap müziği ve bilhassa Tupac’ı sevenlerin birçok bilir ki 1990’lı yıllarda, Amerika’daki rap dünyasına doğu – batı ayrımı hakimdi. Bu ayrımı en besbelli hale getiren isimler de Death Row ve Bad Uzunluk plak şirketleriydi.
Rap dünyasının batı yakasında yer alan Tupac, doğu tarafın hükümdarı olan Biggie Smalls ile daima bir atışma içerisindeydi. İki rapçinin birbirine yazdığı dissler, o vakitler medyanın en çok sevdiği şeylerden birisiydi ve Amerika’nın gündeminde daima iki tarafın atışması yer alıyordu.
Gazeteci Chuck Philips, Biggie Smalls’un doğudaki krallığını sağlama almak ve rap dünyasında ismi en çok anılan tek isim olmak için Tupac’ı öldürdüğünü söylüyor. Bir de Tupac’in Biggie’nin eşi ile bir gece geçirdiği dedikodularını göz arkası etmemek lazım alışılmış.
Durum Biggie için o kadar önemli bir hal almıştı ki Anderson ve çetesinin cinayete işlemek için silaha muhtaçlığı olmamasına karşın Biggie Smalls’ “Tupac benim silahımla öldü” diyebilmek için silahını Anderson’a verdi.
Las Vegas polisi hiçbir vakit Biggie Smalls’ı sorgulamadı, her seferinde Smalls’ın cinayetle bir teması olmadığını belirtti. Anderson ise tüm bu olaylardan 2 yıl sonra, Tupac’la birebir bahtı paylaşarak silahla öldürüldü. Ömrünün son iki yılında, Tupac’ın cinayetiyle bir teması olduğunu her seferinde reddetti.
Teori 2: Tupac’i Suge Knight Öldürdü
Suge Knight’ın olayın yaşandığı gece Tupac’in yanında olduğundan bahsetmiştim lakin kendisini dilerseniz biraz daha yakından tanıyalım. Şu anda 55 yaşında olan Suge Knight, Tupac’ın albümlerini çıkardığı Death Row Records’un sahibiydi. Birçok kere adam öldürme suçlamalarından ötürü gözaltına alınmıştı fakat 1990’lu yıllarda bu suçlamalardan bir formda kaçmayı başardı.
Suge Knight birinci bakışta Tupac’in yakın arkadaşı üzere gözükse de eski Los Angeles polisi Russell Poole’un anlattıklarına nazaran Knight’ın bu cinayeti işlemesi için birden fazla nedeni bulunuyordu.
Poole’un söylediklerine nazaran Suge Knight’ın Tupac’e tam 3 milyon dolar borcu bulunuyordu. Tupac’in annesi Afeni Shakur’un 1997 yılında Suge Knight’a açtığı dava ise Poole’un savlarını doğrulayacak cinstendi. Afeni, açtığı mahkemede Suge Knight’ın Tupac’a hak ettiği parayı hiçbir vakit vermediğini, oğlunu milyonlarca dolar dolandırdığını belirtti.
Suge’ın Tupac’ı öldürmek isteyebileceği bir öbür neden ise ünlü rapçinin Death Row Records’tan ayrılma isteğiydi. Tupac, Death Row ile köprülerini yıkmak için hem Suge’ın hem de kendisinin avukatlığını yapan David Kenner’ı kovmuş, en kısa vakitte plak şirketinden ayrılacağını belirtmişti.
Tüm bunların yanında, Suge’ı büyük bir kuşkulu yapan öteki ayrıntılar da bulunuyordu. Yazımın başlarında Tupac’in öldürüldüğü gece Anderson’la bir hengameye tutuştuğundan bahsetmiştim. MGM Casino’nun lobisinde hengamenin yaşandığı sırada Suge Knight, kaosun içerisinde bir telefon görüşmesi yapıyor. Konuşmadan sonra Tupac’e kendi otomobiliyle gitmeleri konusunda ısrar ediyor ve Tupac en sonunda Suge’ın teklifini kabul ediyor. Beyaz Cadillac ile gelen katil, her ne hikmetse Suge’ın değil, Tupac’in oturduğu taraftan ateş etmeye başlıyor. Olay yerinde Suge’ın da vurulduğu söyleniyor lakin ne polis ne de Suge’ın kaldırıldığı hastane, adamın bedeninden çıkarılan rastgele bir mermiden bahsetmiyor.
Hastane ve polisten mermi hakkında bir bilgi çıkmazken, Tupac’i o halde bulan birinci polis Chris Carroll, Suge’ın başından meczup üzere kan aktığını, onun da vurulduğundan emin olduğunu belirtiyor. Hastane ve başka polislerin dediğine mi yoksa korkusundan yıllarca susmuş birinin dediklerine mi inanırsınız, orası size kalmış.
Teori 3: Puff Diddy, hem Suge hem de Tupac’in öldürülmesini istedi
Üçüncü teori de devrin ünlü plak şirketlerinden Bad Uzunluk Entertainment’ın sahibi P. Diddy’nin, Southend Compton Crips çetesine bir milyon dolar karşılığında Suge ve Tupac’i öldürtmesi yer alıyor. Tupac’in diss hedefli yazdığı Hit Em Up müziğinden son derece rahatsızlık duyan P. Diddy yalnızca Tupac’i değil, Suge’ın da öldürülmesini istiyordu.
Crips çetesinden Keith Davis, polise verdiği sözde şu açıklamalarda bulundu; “P. Diddy bizim çeteye Suge ve Tupac’i öldürmemiz karşılığında 1 milyon dolar ödeme yaptık. O gece arbededen sonra Anderson’la birlikte Cadillac’a atladık ve ikiliyi öldürmek için yola çıktık. Otomobil hangi tarafımızda kalıyorsa, o tarafta oturan kişi ateş edecekti. Suge’ın arabası Anderson’ın tarafında kaldı ve tetiği de çeken oydu. P. Diddy Suge’ın da ölmesini istiyordu zira şayet birinci hamleyi o yapmazsa Suge’ın kendisini öldüreceğinden korkuyordu.”
Suçlamalara maruz kalan P. Diddy hakkında kestirim edebileceğiniz üzere rastgele bir soruşturma başlatılmadı. Diddy, tüm bu suçlamaların komik bir kıssadan diğer bir şey olmadığını lisana getirdi.
Gerçek olması pek de mümkün olmayan öteki teoriler
Tupac’ın vefatından sorumlu tutulan bir öbür isim, ABD merkezli Yahudi savunma birliği olan Jewish Defense League’di. FBI’ın terörist listesine aldığı bu birlik, daha evvel birçok defa Tupac’e tehdit içeren mektuplar göndermiş, ünlü rapçiyi vefatla tehdit etmiş fakat polis bu oluşumun cinayetle hiçbir ilişkisini bulamamış.
Son teori ise genellikle Michael Jackson yahut Marilyn Monroe üzere dünyaca ünlü yıldızlar için de söylenen uydurma mevt teorisi. Ortaya atılan savlara nazaran Tupac Shakur hiçbir vakit öldürülmedi ve muvaffakiyetinin getirdiği şöhret ve tehditlerden bunalan ünlü rapçi, kendi geçersiz mevtini düzenleyerek ortadan kayboldu. Suge ve Tupac’in annesinin de işin içine karışmış olabileceğini söyleyen bu teoriye nazaran Tupac şu anda 50 yaşında ve Küba’da gerilimden uzak, huzurlu bir hayat yaşıyor.
Kaynak: Webtekno