Koronavirüs salgını konserlerden maçlara, sinemadan tiyatroya tüm kalabalık toplumsal aktiflikleri bir yıldır elimizden almış durumda. Bu durumun tesirleri ‘konsere gitmeyi özledik’ten daha büyük. Zira pek çok bölümde olduğu üzere cümbüş bölümünde de milyonlarca insan işsiz kaldı ve ‘ne vakit her şey eskisi üzere olacak?’ sorusunun yanıtı gün geçtikçe daha kritik hale geliyor.
Dünyada farklı ülkeler, olağanlaşmanın nasıl sağlanabileceğine yönelik çeşitli araştırmalar gerçekleştiriyor. Geçtiğimiz aylarda İspanya’da ve Hollanda’da da bunun örnekleri görüldü. Hükümetler denetiminde, maskesiz, uzaklıksız konserler düzenlendi. Bu aktifliklerin maksadı ise kalabalık kümeler halinde düzenlenecek aktifliklerin risklerini gözlemlemek ve hayatı tekrar olağana döndürmenin bir yolunu bulmak. Zira bildiğiniz üzere aşılama çalışmaları şimdi epeyce yavaş ilerliyor ve kimsenin bir yılı hatta tahminen de daha fazlasını bu türlü geçirmeye gücü kalmadı.
3 bin kişilik dev parti:
Bu durumun en son örneği ise İngiltere’de gerçekleşti. Liverpool’da hükümet denetiminde bir parti gerçekleştirildi. DJ’lerin performans sergilediği partiye üç bin kişi iştirak sağladı. İştirakçilerin tamamının son 24 saat içinde yaptırdıkları testleri negatifti ve beklenen tek şart da buydu. Partide maske kullanımı zaruriliği olmadığı üzere rastgele bir ara kuralı da uygulanmadı. Yürütülen araştırma gereği partiden bir hafta sonra tüm iştirakçilerin yine test yaptırmaları istendi.
Şu an için dünyada olağanlaşma çalışmaları kapsamında en sık konuşulan tedbir ‘aşı pasaportu’. Bilhassa ülkeler ortasında seyahat noktasında alınacak olan bu tedbirin standart toplumsal aktiviteler için kullanılması çok da mantıklı görünmüyor zira dünya genelinde aşı çalışmaları epey yavaş ilerliyor. Ülkelerde hükümetler bu çeşit testler ile farklı olağanlaşma yollar arıyor.
Kaynak: Webtekno