EVVEL MOTOSİKLETİNİZİ SEÇİN, EĞİTİMİNİZİ ALIN
Unutmayın, bir hayalin gerçekleşebilmesi için evvel hayal kurmalısınız. Motosiklet deyince birinci olarak aklınıza ne gelir? Nasıl bir motosiklet kullanmak isterdiniz? Hedefiniz, macera dolu patika yolları arşınlamak mıdır? Yoksa adrenalin dolu virajlarda kıvrılmak mı? Ya da profesyonel pistlerde korkusuzca gazlamak mı? Aslına bakarsanız, ne cins bir motosiklet ve ne çeşit bir serüven sizi keyifli edecekse o yola baş koymak en hoşu. Hayalini kurduğunuz ve ruhunuza hitap edecek motosikleti, eğitmenler eşliğinde keşfetmek, yapılabilecek en gerçek hareket olacaktır. Örneğin birinci etapta çok beğenseniz de deneyiminiz olmadığı için direkt 1000 cc’lik motor gücüne sahip bir motosikletle sürüş hayatına başlayamazsınız. Daha doğrusu başlarsınız lakin yerinde ve tatmin edici bir seçim olmaz. Kısaca, motor seçiminizi dahi birinci etapta eğitmenlerinizin teklifleri doğrultusunda yapın ve profesyonel eğitim alarak kendinizi motosiklet hayatına inançlı bir biçimde hazırlayın.
ÖNYARGILARDAN SIYRILIN
Karar verdiniz, motosikletin büyülü dünyasına adım atacaksınız. Ancak tedirginsiniz zira dost etrafınızda motosiklet konusu geçtiği vakit korkutucu cümleler duymaya başladınız: “Motor kullanmak çok tehlikelidir”, “Sen ne kadar dikkat etsen de trafik dikkatsiz şoförlerle dolu”, “Bir anlık gaflet, motosiklette yanılgıyı asla affetmez” üzere sonu gelmeyen ve sizi endişelendiren binbir türlü cümle… Aslında bu söylenenlerin yaşanabilecek birer gerçek olduğunu her daim aklınızın bir köşesinde tutmanızda yarar var lakin tekrar de önyargıların, tutkunuzun önüne geçmesine müsaade vermeyin. Motosiklet kullanabilmek için gereken donanımı kazanın ve kaygınızın esiri olmayın.
KOLLAYICI EKİPMAN OLMADAN YOLA ÇIKMAYIN
Otomobilin gözetici kaportası vardır, motosiklette ise o kaporta yalnızca esirgeyici ekipmanınız, giysileriniz ve dikkatinizdir. Gideceğiniz aralık, ister mahallenizdeki market isterse bir-iki sokak ötedeki arkadaşınız olsun, esirgeyici ekipmanınız olmadan motosiklete muhakkak binmeyin. Güvenlik standartlarına uygun bir kask, muhafazalı motosiklet pantolonu, montu, eldiven, yüz müdafaa maskesi, reflektif yelek, baf ve motosiklet botu, her sürüşte ihmal etmemeniz gerekenlerden. Ayrıyeten kışın şiddetli şartlarını ya da yazın bunaltan sıcağını hissetmemek ve yalnızca sürüşe odaklanmak için kesinlikle uygun kıyafetleri tercih edin.
RUH VE VÜCUT SIHHATİNİZ HİÇ OLMADIĞI KADAR ÂLÂ OLACAK!
Motosiklet kullanmak, yaşama tutunmanın, hayata farklı bir pencereden bakabilmenin ve damarlarınızdaki kana adrenalin pompalamanın usullerinden biridir. Motosiklet şoförleri ortasında daha evvel tatmadığınız düzeydeki dostluğa ve yardımseverliğe şahit olacaksınız. Size en uygun kümenin içinde olmak bu mevzudaki bilginizi ve deneyiminizi de arttıracaktır. Motosikletle çeşide çıktıkça refleksleriniz ve beden uyumunuz gelişecek, dikkat düzeyiniz artacak, kaslarınız güçlenecek, ruhsal ve fizikî sıhhatiniz hiç olmadığı kadar uygun olacaktır.
BATI YAKASININ EN HOŞ YOLLARI
Karaburun yolları
Karaburun yollarını bilmeyen yoktur. Hele motorcuysanız o virajların tadına doyamazsınız. 200 kilometrelik Urla Demircili Köyü, Urla İskele, Kaynarpınar, Ardıç, Mordoğan, Balıklıova, Gülbahçe ve Karaburun rotasını keşfetmelisiniz. Bilhassa Kaynarpınar’da mola verip deniz kenarında bir çay için. Denizin kokusu yorgunluğunuzu anında alıp uzaklara götürecek.
Marmaris yolu
Yaklaşık 350 kilometrelik İzmir, Menderes, Ahmetbeyli, Selçuk, Çamlık, Ortaklar, Söke, Bafa Gölü, Milas, Ören, Akbük ve Akyaka rotası, hem görünümü hem de doğasıyla harika bir seçim. Bilhassa Marmaris’e giderken deniz ve orman görüntüsüyle terapi vazifesi gören Milas Ören yolunu kesinlikle deneyin. Kemerköy Termik Santralı’ndan sonra karşınıza çıkan kahvede çay sohbeti unutulmaz.
Eski Foça ve Yeni Foça ortası
İki lokasyon da kendine has güzellikleriyle İzmirlilerin favori tatil yerlerindendir. İkisinin ortası 23 kilometre olmasına karşın, kıyı şeridindeki yol, koylar ve ağaçların varlığı, sürüş sırasında farklı bir lezzet verir. Ara kısa gelse de rotayı tekrarlamak bile insanı rahatlatıyor.
Ekincik yolu
Bu rotanın bilhassa Akyaka ve Gökova tarafı ile Köyceğiz’den Ekincik Koyu’na kadar olan kısmı hayal üzeredir. Yolun iki yanındaki ağaç yapraklarının oluşturduğu bir tünelden geçtiğinizi düşünün. Hem de o hoşlukları ve mis üzere havayı kaskı aralayarak soluduğunuzu hayal edin. Âlâ geldi değil mi? Uzun olmasa da tabloyu andıran bu rota katiyetle denemeye kıymet.
Kuşadası Ulusal Parkı
İzmir, Güzelbahçe, Seferihisar, Ürkmez, Gümüldür, Özdere, Ahmetbeyli, Kuşadası, Davutlar, Güzelçamlı Ulusal Parkı, Söke Yaylaköy olmak üzere gidiş geliş 400 kilometrelik rotanın keyfi apayrı. Hele Güzelçamlı Ulusal Parkı’nın tabiatı ve domuz kardeşlerin yolumuza çıkıp sürpriz yapması tam bir coşku olmuştu. Ulusal parkın hoş koylarında durup ruhunuzu dinlendirmeyi ihmal etmeyin.
Kaynak: Hürriyet