Zeki olan her insan akademik olarak da başarılı olur mu? Bu sorunun karşılığını vermek çok kolay değil aslında. Zira işin içerisine öğretmenler, aile, toplum üzere birçok faktör giriyor. Fakat bunu PISA üzere milletlerarası bir imtihan üzerinden ele alırsak cinsiyet seviyesinde bir farklılık ortaya çıkıyor.
PISA’da erkek çocukları kız çocuklarına oranla başarı sıralamasında biraz daha geride kalıyorlar. Bu durum yalnızca Türkiye için geçerli değil, eğitime verdikleri ehemmiyetle bilinen birçok Avrupa ülkesi için de geçerli. Kız çocukları yalnızca bir derste de değil birçok derste erkek çocuklarından daha uygun puanlar alıyorlar. Ancak en yeterli oldukları alan, 30 puanlık bir farkla “okuma” kısmı.
O hiç bitmeyen tartışma: Kızlar mı daha zeki yoksa erkekler mi?
Bugüne kadar bu bahis hakkında yapılan araştırmalarda bayanlar ve erkekler ortasında zeka seviyesi(IQ) açısından belirgin bir fark bulunmuyor. Yapılan araştırmalarda erkekler ve bayanlar lehine vakit zaman çok küçük farklar ortaya çıkıyor. Münasebetiyle yetişkinlik yıllarında bir cinsiyetin başkasından daha zeki olduğunu varsaymak bu kademede şimdi mümkün değil.
Yetişkinler için geçerli olan bu durumun bir gibisi çocuklarda da bulunuyor. Örneğin Malatya vilayetinde Malatya Bilim ve Sanat Akademisi’ne kayıt yaptıran üstün yetenekli öğrenciler üzerinde yapılan bu araştırmada öğrencilerin cinsiyetleri açısından genel IQ, sözel ve performans IQ puanları ortasında bir fark bulunamamıştı. Kız çocuklarının daha zeki olmamasına karşın daha başarılı olmasının birkaç nedeni olabilir.
Erkek öğrenciler kız öğrencilerden farklı öğrenme tarzlarına sahip.
Erkek çocukları ekseriyetle daha hareketli ve tecrübe odaklı öğrenirler. Yani birçok şeyi deneyerek öğrenirler. Okullarda ise çoğunlukla imkanların kısıtlılığından, öğrenci sayısının çok olmasından ötürü daha pasif, sözel ve anlatıma dayalı eğitim verilir. Bu durum erkek çocuklarının eğitimde kız çocuklarına oranla daha az başarılı üzere algılanmasına neden olmuş olabilir.
Öğrenme zahmetleri erkek çocuklarında daha fazla ortaya çıkıyor.
Özellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (ADHD) üzere öğrenme güçlüklerinin tanısı, kız çocuklarına oranla erkek çocuklarına daha çok konuluyor. Neredeyse iki katı kadar fazla. Bu bozuklukta bilindiği üzere çocuklar yerlerinde duramıyor ve derse odaklanamıyorlar. Bu da eğitimde başarısız üzere algılanmalarına neden olan ihtimallerden biri üzere duruyor.
Sosyal normlarımız eğitimi dahi şekillendirebilecek kapasiteye sahip.
Öğretmenler ve ebeveynler birçok yerde kız çocuklarının daha başarılı olduklarına şahit olup erkek öğrencilerden daha az beklenti içerisinde olabilirler. Durum buysa bunu fark eden erkek çocukları da kendini gerçekleştiren kehanete kurban gidip kız öğrencilerden daha az başarılı olur.
Bu kategoriye girebilecek bir öteki ihtimal de kız çocuklarının başka bahtlarının olmadıklarını düşünmesi yahut etraflarının kendilerine bu formda empoze etmesi ihtimali. Erkek çocuklarının ise eğitimsiz dahi olsa kendine bir iş bulabileceğini düşünmesi.
Son ihtimal olarak maddi durumu yetersiz ailelerde büyüyen erkek çocuklarının kendilerini çalışmak ve genç yaşlarda para kazanmak zorunda hissettiklerini, bunun da eğitime daha az kıymet vermeyle sonuçlandığını söyleyebiliriz.
- Kaynaklar: Davranış Bilimleri Enstitüsü, Ulusal Eğitim Bakanlığı, e-Psikiyatri, Mecmua Park
Kaynak: Webtekno